10 Nisan 2013 Çarşamba

SHAMELESS 3.SEZONUN ARDINDAN

Frank'i zerre kadar sevmem, laf kalabalıgı, hazırcılıgı, beleşçiligi falan, en sevmedigim insan tipi. ama arada, çok nadiren de olsa ciddileşip lip'e, carl'a falan sevgi dolu bakmıyor mu, bi debbie saflıgıyla affedin yazıktır babanız diyesim geliyor. neyse ki fiona içten içe üzülse de yemiyor, frank'e güvenmesinin hiçbir yolu yok gibi, bence iyi de yapıyor.

steve gitti gibi, ama açıkçası çok da bir şey fark etmeyecek bence. ilk sezon bomba gibi bir karakterdi, ama bu evlilik, göçmenlik, bi de itici brezilyalı hatunla kaçamaklar derken sıkıcı bir hikayesi oldu. tek dikkat çekici yanı fiona ile yaptıgı kavgalardı. fiona da tek bir "bay"la güzel bir nokta koydu her şeye.

ian diziden ayrılabilirmiş, lip'le muhabbetleri iyiydi, kalsa eglenceli şeyler çıkar gibi. belki de ayrılmaz.
lip ne yapar eder o mit kabulünü de yakar, gitmez bir şekilde gibi geliyor. "zekiyim, yapabildim"de kalır. çünkü kendisinin olayı bu. hayatına zerre kadar deger vermiyor. mandy olmasa daha baştan başvuru bile yapmayacaktı.
karen'a da balık hafızalı olmak çok yakıştı. kendi ogluna o kadar laflar etti ki, sonunda başına bu geldi, bir nevi ilahi adalet.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder